- DNA/RNA temelli aşıları
- Avantajları:
- Dezavantajları:
- Virüs vektör aşıları
- Avantajları:
- Dezavantajları:
- İnaktive aşılar
- Avantajları:
- Dezavantajları:
- Canlı aşılar
- Avantajları:
- Dezavantajları:
- Protein subunit aşılar protein parçaları ihtiva eden)
- Avantajları:
- Dezavantajları:
- Yorumlar
Dünya’yı etkisi altına alan koronavirüs salgını sonrasında birçok ülke ve kuruluş aşı üretim çalışmalarına başlamış ve Düya Sağlık Örgütü’nün açıklamalarına göre dünya genelinde 180 farklı aşı geliştirilmişti.
Her bir aşının immün sistemi (bağışıklık sistemi) uyarma ve SARS-CoV-2’ye (Covid-19 etkeni) karşı immün yanıtı (bağışıklık yanıtı) oluşturma mekanizması farklılık gösterebiliyor.
Aşı üretiminde kullanılan teknolojiler 5 farklı ana alana ayrılmakla birlikte bu uygulamaların bazıları oldukça uzun zamandır kullanılan güvenli ve denetlenebilir yöntemleri oluştururken bazıları ise oldukça yeni olmakla birlikte ticari olarak daha önceden insanlar üzerinde denenmemiş yöntemleri oluşturuyor. Bu yazımda sizlere aşı tiplerini ve bunların avantajlarıyla dezavantajlarını aktaracağız.
DNA/RNA temelli aşıları
DNA ve RNA aşıları bünyesinde laboratuvar ortamında üretilmiş genetik materyallere ait fragmanlar ( küçük parça ) içermekle birlikte bu fragmanlar virüs belirli bölgesine ait genetik kod barındırıyor ( Spike proteini vb. ). Aşı enjekte edildikten sonra antijene ( burada kastedilen virüse ait genetik kod ) karşı immün yanıt ( bağışıklık yanıtı ) gelişiyor ve virüsle gerçekten karşılaşma durumunda immün yanıt çok daha hızlı ve güçlü bir şekilde devreye giriyor.
Avantajları:
- Genetik dizilim sayesinde aşılar son derece hızlı bir biçimde planlanabilir.
- Aşılar son derece kolay bir biçimde üretilip ucuza mal edilebilir.
- DNA ile RNA fragmanları Covid-19 enfeksiyonuna neden olmaz.
Dezavantajları:
- Ağustos 2016 dahil olmak üzere bahsi geçen aşıların insanlarda medikal amaçla kullanımı Amerika Birleşik Devletleri’nde ve FDA kurumundan onay almadı. ( Bu durumda 2 istisna mevcut : West Nile Virüs adı verilen virüse karşı geliştirilen bir aşının atlarda kullanılması onaylanmakla birlikte köpeklerde melanoma aşısı onaylandı. )
- Aşılar virüsün kısıtlı parçalarını ihtiva ettikleri için immün yanıtın görece olarak zayıf uyarılmasına neden olabilir bu sebeple aşıların birden fazla dozda yapılması gerekebilir.
- Teorik olmakla birlikte aşının ihtiva ettiği DNA’nın organizmanın genomuna entegre olabilmesi muhtemel.
Moderna ve US National Institute of Allergy and Infectious Diseases kurumu tarafından geliştirilen mRNA-1273 kod adlı RNA aşısı, virüsün genetik diziliminin gösterilmesinden 2 ay sonra klinik testlere alındı.
Virüs vektör aşıları
Bahsi geçen aşılar zayıflatılmış ve kendi başına hastalığa neden olamayacak virüsleri ihtiva etmekle birlikte vücuda giren antijen yükü sebebiyle immün yanıt oldukça güçlü bir biçimde uyarılıyor ve bu durum da immün cevabı ( bağışıklık yanıtı ) güçlü kılıyor.
Viral vektörel aşıların vaksinya virüs ( çiçek hastalığından korunmak amacıyla aşı olarak kullanılan virüstür, gerçek çiçek etkeni ise variola vera ya da diğer isimleriyle Variola major ve Variola minör’e ait iki genel varyanttır. Literatürde Variola alastrim... vb. gibi çeşitli varyantlar da bulunmaktadır. ) ile adenovirüs için üretilmiş ve kullanılan formları mevcuttur.
Avantajları:
- Aşılanma sonucunda hedeflenen hücrelere son derece spesifik (özgül) antijen sunumu gerçekleşir.
- Tek bir doz ile uzun dönem boyunca koruma sağlanabiliyor.
Dezavantajları:
- Aşı yapılacak olan kişiler zaten aşıda bulunan virüse karşı immüniteye ( bağışıklığa ) sahip olabiliyor bu sebeple aşının etkinliği azalabiliyor yani diğer bir deyişle immün yanıt antijenden ziyade virüsün kendisine karşı gelişebiliyor.
- Viral vektörel aşıların maliyeti göreli olarak daha fazla olabiliyor.
Şu anda University of Oxford ile AstraZeneca’nın geliştirdiği AZD1222 kod adlı aşının faz 3 denemelerini başarıyla tamamlaması halinde Avustralya hükümeti tarafından Covid 19 için kullanılacağı belirtiliyor. (Bahsi geçen aşı şempanzelerden elde edilen modifiye adenovirüs vektörü ihtiva ediyor.)
İnaktive aşılar
İnaktive aşılar uzun yıllardır güvenilen ve kullanılan aşı yöntemlerini oluşturuyor. Şu anda rütünde poliovirüs ve çeşitli grip etkenleri için aşı üretimi devam etmekle birlikte inaktive aşılar ısı, kimyasallar veya radyasyonla muamele edilmiş virüsler içeriyor bu sebeple virüsler çoğalamıyor ancak antijenik yapılarını koruyabildikleri için halen daha immün yanıta neden olabiliyor.
Avantajları:
- Bilinen, uygulanan ve yaygın kullanılan bir yöntem olduğu için güvenilir kabul edilir.
- HIV, kanser, organ replantasyonu (organ nakli) vb. sebeplerle bağışıklı sistemi zayıf kişilerde de kullanılabilir.
Dezavantajları:
- Düşük immünojeniteye (İmmünojeniklik, maddenin bir insan veya hayvan yaşam formunda bir bağışıklık sistemi tepkisini tetiklemesine izin veren bir maddenin sahip olduğu özelliklerin ölçümüdür.) sahip olduğu için birden fazla aşılama gerekiyor.
Çin hükümeti Sinovac Biotech tarafından geliştirilen aşının sınırlı kullanım şartıyla kullanılması için acil durum onayı verdi.
Canlı aşılar
Canlı aşılar bilinen en başarılı aşılama yöntemlerinden birisini oluşturmakla birlikte halen polio ( çocuk felci, etken poliovirüs ) ile measles ( kızamık, etken measles virüs ) için kullanılıyor. Aşı, laboratuvar ortamında zayıflatılmış canlı virüsler ihtiva etmekle birlikte virüsler hastalığa sebep olmuyor. Aşılanma gerçekleştikten sonra virüsler organizmada çoğalıyor ve immün yanıt oldukça mükemmel bir biçimde oluşuyor.
Avantajları:
- Aşılanma aynı enfeksiyonu geçirmek kadar güçlü bir immüniteye sebep oluyor ve bu durum da etkin koruma sağlıyor.
- Belirli prosedürleri takiben oldukça fazla miktarda aşı olduka uygun maliyetle üretilebiliyor.
- İmmün sistemi ( bağışıklık sistemi ) uyarmak için adjuvanlara ( ek molekül ) ihtiyaç duymadan bağışıklama sağlıyor.
Dezavantajları:
- Oldukça düşük oranlarda olmakla birlikte enfeksiyonun kendisine sebep olabilir.
- İmmün sistemi zayıf olan hastalara ve gebelere uygulanması sakıncalıdır.
- Soğuk ortamda saklama gerektirir, bu durum da ek maliyete sebep olur ve çeşitli uygulamaların yapılmasını zorunlu kılar.
- Şu anda geliştirilen çeşitli canlı aşılar Covid-19 için aday durumunda bulunmakla birlikte Griffith University kurumu araştırmacıları bu gruba dahil Covid-19 aşısı geliştirdi.
Protein subunit aşılar protein parçaları ihtiva eden)
Protein subunit aşılar virüsün kendisini değil, virüsün immün yanıtı tetikleyecek virüse ait protein parçalarını ihtiva ediyor. Bu gruba örnek olarak Hepatit B aşısı verilebilir.
Avantajları:
- Canlı parça içermedikleri için genel olarak güvenli kabul edilir.
- İmmün sistemi zayıf kişilerde kullanılabilir.
Dezavantajları:
- İmmün yanıtı en iyi uyaran protein antijenlerini araştırılması ve geliştirilmesi gerekir.
- İmmün sistemi zayıf olarak uyarabilirler ve bu sebeple çoklu dozlarda veya immün sistemi uyaracak adjuvanlarla ( ek madde ) verilmeleri gerekibilir.
Şu anda The University of Queensland kurumu bu gruba ait Covid-19 aşısı geliştirmekle birlikte aşı faz 3 denemelerinde başarılı olursa Avustralya’nın kullanmak istediği 2 aşıdan 2.’sini oluşturuyor. İlk aşıyı yukarıda bulabilirsiniz.
Kaynakça https://theconversation.com/from-adenoviruses-to-rna-the-pros-and-cons-of-different-covid-vaccine-technologies-145454 https://www.news-medical.net/health/What-is-a-DNA-based-vaccine.aspx Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü
GENEL İSTATİSTİKLER
7573 kez okundu.
14 kişi, toplam 16 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
bilim, bilimsel ve