Çin'de yayılan coronavirüs salgını sonrası Nijerya'da Lassa virüsü salgını şüphesi bulunuyor. Virüsten ölenlerin sayısı 41 olarak bildirilirken araştırmacılar Lassa virüsü hakkında da bilgi edinmek için çalışmalarını sürdürüyor.
Lassa ateşi
Lassa ateşi Batı Afrika’da görülen akut viral bir hastalık olarak tanımlanıyor. İlk vakalar Nijerya’nın Lassa bölgesinde görüldüğü için virüsün adı bulunduğu bölgeden geliyor. Lassa ateşininin etkeni olarak Arenaviridae ailesine mensup tek iplikli RNA virüsleri gösteriliyor.
Bulaş yolları
Lassa Ateşi hayvan kaynaklı bir hastalık yani aynı coronavirüs gibi zoonotik hastalık grubunda yer alıyor. Virüsün vektörü memeli sıçan “Multimammate rat” olarak bilinen Mastomys natalensis olarak tanımlanıyor. Kemirgenler bir kez enfekte olduktan sonra uzun bir sure virüsü idrarıyla çıkarıyor. Mastomys kemirgenleri Batı, Doğu ve Merkez Afrika’daki savanalarda ve ormanlarda yaygın olarak bulunuyorlar. Evlerde ve gıda saklanan bodrumlarda kolayca yerleşiyorlar
Lassa virüsünün insanlara bulaşması gıdalarla ve solunum yoluyla meydana geliyor. Mastomys kemirgenlerinin çıkartılarıyla (idrar, dışkı) doğrudan temas, çıkartılarla kirlenmiş objelere dokunmak, kontamine gıdaları yemek veya açık yara ve kesiklerin maruziyetiyle enfeksiyon gelişebiliyor. Kemirgenlerin yaşadığı ortamların süpürülmesi esnasında havaya karışan enfekte küçük partiküllerin solunum yoluyla alınmasıyla ve ilave olarak kemirgenler yiyecek olarak tüketilmek amacıyla yakalanırken ve hazırlanırken de bulaşabiliyor. Kişiden kişiye (hasta kişinin kan, doku, sekresyon ve çıkartılarıyla temasla) bulaş söz konusu olabiliyor. Özellikle sağlık bakım ünitelerinde, yeterli kişisel koruyucu önlemler alınmamışsa kişiden kişiye geçiş sık oluyor. Lassa virüsü tekrar tekrar kullanılan iğne ve enjektörler gibi kontamine olmuş tıbbi malzemelerle de yayılabiliyor
Hastalık belirtileri
Lassa Ateşi’nin belirti ve bulguları tipik olarak virüsle temastan 1-3 hafta sonra ortaya çıkıyor. Hastaların yaklaşık %80'inde semptomlar hafif ve tanı konulamaz düzeyde bulunuyor. Hastalığın semptomları hafif ateş, başağrısı, genel kırıklık ve halsizlik olarak tanımlanıyor. Enfekte kişilerin %20’sinde semptomlar ciddileşebiliyor. Kanamalar( dişetleri, gözler veya burun kanamaları gibi), solunum sıkıntısı, tekrarlayan kusmalar, yüzde ödem, göğüs, sırt, karın ağrısı ve şok gelişebiliyor. Ensefalit, tremorlar ve işitme kaybı gibi nörolojik problemler de bazı vakalarda görülebiliyor. İlk semptomların ortaya çıkmasından sonra iki hafta içinde çoklu organ yetmezliğine bağlı ölüm görülebiliyor (hastaneye yatırılan vakaların %15-20’si). Ölüm oranı hastalığa yakalanan, özellikle 3. trimestirde ( hamileliğin son 3 ayı ) ki hamile kadınlarda daha yüksek olarak belirtiliyor. Spontan düşük; enfekte annelerin fetuslarının %95’nin ölümüyle sonuçlanan ciddi bir komplikasyon olarak seyrediyor.
Lassa Ateşi’nin en sık komplikasyonu sağırlık olarak belirtiliyor.Vakaların yaklaşık 1/3’ünde değişik derecelerde sağırlık oluşuyor ve sağırlık genellikle kalıcı oluyor. Bilindiği kadarıyla hastalığın şiddeti bu komplikasyonu etkilemiyor, ciddi vakalar kadar hafif vakalarda da sağırlık gelişebiliyor.
Hastalığın tanı ve tedavisi
Lassa Ateşi’nde semptomlar hastalığa özgü değil yani asemptomatik olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle hastalığın klinik teşhisi oldukça zor olarak konuyor. Tanı için en sık serolojik testler kullanılıyor. Tedavide ise genel olarak Ribavirin tercih ediliyor. Ayrıca hastalara Ribavirin tedavisine ek olarak semptomatik tedavi de uygulanabiliyor.
Hastalık açısından en büyük risk grubunu; Sierra Leone, Liberya, Gine ve Nijerya’yı kapsayan endemik bölgelerde yaşayan veya bu bölgeleri ziyaret eden kişiler oluşturuyor. Uygun sterilizasyon yöntemleri ve korunma önlemleri uygulanan hastanelerde hastane çalışanları için riskin çok düşük olduğu belirtiliyor.
Endemik bölgelere gidecek yolcuların, Mastomys kemirgenleriyle temastan kaçınarak Lassa Virüsü’nün primer bulaşından kendilerini koruyabilecekleri belirtilmekle birlikte gıdaların uygun şartlarda saklanması ve temizlik kurallarına dikkat edilmesi kemirgenleri yaşam alanlarından uzak tutacağı için bulaş riskinin azalacağı belirtiliyor. Ayrıca kemirgenlerin yiyecek olarak tüketilmesi de tavsiye edilmiyor.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü
GENEL İSTATİSTİKLER
6398 kez okundu.
15 kişi, toplam 15 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
bilim haberleri, bilim ve