- Trump Döneminde Elektrikli Otomobillere Yönelik Teşvikler Azalabilir
- Çinli Otomobil Üreticilerine ABD Kapısı Kapanabilir
- Yorumlar
Elon Musk'ın sahibi olduğu Tesla Motors'un Trump'ın seçilmesiyle birlikte yükselişe geçmesi tesadüf değil. Musk bu seçim süreci boyunca Donald Trump'ın belki de en önemli destekçisi oldu. Sadece finansal olarak Trump'ın kampanyasına büyük bağışlar yapmakla kalmadı, aynı zamanda X'i de Trump'a yardımcı olmak için kullandı. Pek çok analist, X'in başını çektiği yeni medyanın, seçimlerin Trump'a gitmesinin başlıca sebeplerinden biri olduğunu söylüyor.
Elinde tuttuğu bu güç, Musk'a Trump'ın yakın çevresine dâhil olma fırsatı sağladı. Nitekim seçim geçesi Mar-a-Lago'daki villasında seçimleri takip ederken de, sonrasında zafer konuşmasını yaparken de Trump'ın yanında Elon Musk vardı. Musk, 44 milyar dolar ödediği Twitter'dan doğrudan bir finansal kazanç elde edemedi belki ama bu satın alımla birlikte günümüzün en büyük haberleşme kaynağının kontrolünü ele geçirdi. Şimdi o kontrol, Tesla ve SpaceX aracılığıyla finansal getiriye de dönüşecek gibi görünüyor. Çünkü Trump, X'i, dolayısıyla da Elon Musk'ı başkanlığı süresince de yanında tutmak isteyecektir. Bunun yolu da Tesla'dan ve SpaceX'ten geçiyor.
Trump Döneminde Elektrikli Otomobillere Yönelik Teşvikler Azalabilir
Trump'ın ABD başkanı seçilmesi otonom araçlar için olumlu sonuçlar doğuracak belki ama söz konusu genel olarak elektrikli otomobil pazarı olduğunda aynısını söylemek pek mümkün değil. Bildiğiniz gibi ABD ve Avrupa Birliği'nde son dönemde gidişat, karbon yakıtlı araçları artık geride bırakıp, tamamen yenilenebilir enerjiyle çalışan otomobillere geçmeye yönelikti. Hatta bazı bölgelerde karbon yakıtlı araçların tamamen yasaklanması için ilk adımlar atıldı bile. Ancak Trump karbon yakıtlı araçlar konusunda tam tersi bir yaklaşıma sahip. Nitekim kendisi seçim sürecinde verdiği demeçlerde de bu duruşunu açıkça belirtti. Karbon yakıtlı araçların devlet eliyle yasaklanmasına karşı olan Trump'ın başa gelmesi, bu araçların ömrünü biraz daha uzatmış olabilir. Çünkü Amerika'daki Çevre Koruma Ajansı (EPA)'nın otomobiller için belirlediği karbon emisyon standartları gibi pek çok yasal düzenlemenin Trump başa gelir gelmez rafa kaldırılması bekleniyor. Nitekim Wall Street'teki analistler de, Trump zaferinden en kazançlı çıkan şirketlerin General Motors, Ford ve Stellantis (Chrysler) gibi Detroit merkezli konvansiyonel otomobil üreticileri olacağını söylüyorlar.
Öte yandan elektrikli araçların yaygınlaşması için hem üreticilere hem de sürücülere sunulan teşviklerin de Trump döneminde azalması bekleniyor. Genel olarak iklim değişikliği ve yenilenebilir enerjiye yönelik hükûmet programlarına pek sıcak bakmayan Trump'ın ilk dönemindeki en tartışmalı kararlarından biri ABD'yi Paris Anlaşması'nda çekmesiydi. Şimdi Trump'ın ikinci döneminde de aynısını yapması bekleniyor.
Bu durum, Trump'ın yeşil enerjiye yönelik genel tavrının bir göstergesi. Hâl böyleyken yeni dönemde elektrikli araçlara yönelik devlet teşviklerinin azalması şaşırtıcı olmayacaktır. Şu an elektrikli otomobil dünyasındaki genel kanı, Trump'ın üretime yönelik teşviklere pek karışmayacağı fakat kullanıcı nezdinde uygulanan teşvikleri durdurabileceği yönünde. Biden döneminde ABD'de elektrikli otomobil satın almak isteyenlere 7500 dolara kadar kredi ve vergi indirimi sağlanıyordu. Trump döneminde ise bu uygulamanın tamamen ortadan kalkabileceği konuşuluyor. Aynı şekilde akıbeti belirsiz hâle gelen bir diğer proje de NEVI, yani National Electric Vehicle Infrastructure projesi. ABD boyunca elektrikli araç şarj istasyonlarının kurulmasını öngören bu proje, Trump'ın politikalarıyla pek uyuşmuyor. Ancak NEVI, Elon Musk'ın Tesla'sı için de önemli bir proje olduğu için Trump'ın bu konuda nasıl bir tutum sergileyeceği merak konusu.
Çinli Otomobil Üreticilerine ABD Kapısı Kapanabilir
İkinci Trump dönemde otomobil sektörünü bekleyen bir diğer değişiklik de ABD pazarının yabancı elektrikli otomobil üreticilerine büyük ölçüde kapanması olabilir. Zira Trump, otomobiller ve elektronik aletler gibi pek çok ürün sınıfında son derece yüksek gümrük vergileri uygulayacağını söylüyor. İlk döneminde de üretim faaliyetlerini ABD'ye geri getirmek için önemli adımlar atan Trump, bu hamlesiyle başta Çinli otomobil üreticileri olmak üzere, ABD merkezli olmayan tüm şirketleri pazar dışına itebilir. Nitekim seçimi Trump kazandıktan hemen sonra Almanya merkezli üç büyük otomobil üreticisinin (BMW, Mercedes-Benz, Porsche) de hisseleri düşüşe geçti. Amerikan otomobil üreticilerinin hisseleri ise tırmanmaya başladı. Trump henüz Beyaz Saray'a dönmedi ama daha şimdiden otomobil dünyasında dengeleri değiştirmeye başladı.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz: