Binlerce türün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu bir dönemde bilim insanları radikal bir plan geliştirdi: Ay'da gezegenimizin en önemli ve risk altındaki canlılarının korunmuş örnekleriyle dolu bir kasa. Uzmanlardan oluşan uluslararası bir ekip, iklim değişikliği ve habitat kaybından kaynaklanan tehditlerin önüne geçemediğimizi ve acil eylem planına ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.
Yaşam için Ay'da "biyodepo" önerisi
Korunmuş hücrelerden ve bunların içindeki önemli DNA'lardan oluşan bir “biyodepo”, tehlike altındaki türlerin küçük popülasyonlarındaki genetik çeşitliliği artırmak ya da en kötü senaryo olan yok olma durumunda klonlama için kullanılabilir.
Öte yandan biyolojik örnekleri felaketten korumak için bir depo yeni bir fikir değil. Bugün Dünya’da buna benzer bir şey zaten yapılıyor. Norveç’in kutba yakın bir adasında bulunan Svalbard küresel tohum deposu, hastalık veya kuraklık nedeniyle yok olması halinde kritik tohumları dondurulmuş olarak saklıyor. Ancak bu tesis bile tam koruma sağlamıyor. Bir süre öne sıcak hava dalgasının bir sonucu olarak yaşanan sel felaketi buna örnek olarak gösteriliyor. Bu tip depolar sadece doğal değil, beşerî etkiler nedeniyle de tehlike altında. Hatırlanacağı üzere 2022'de Ukrayna'nın tohum bankası Rusya tarafından yok edilmişti.
Önerilen plana göre numuneler üç günlük Ay yolculuğu boyunca radyasyondan korunan bir kapta saklanmadan önce Dünya'da kriyojenik olarak depolanacak. Ardından Ay’a ulaşıldığında bunlar maksimum radyasyon koruması sağlamak için iki metre derinliğe gömülecekler. Her konteyner kolay takip için bir radyo çipine de sahip olacak.
Bilim insanları ayrıca yıldızlı kaya balığından alınan canlı hücreleri başarılı bir şekilde muhafaza etmek için, hücrelerin tüm biyolojik faaliyetlerin duracağı kadar soğuk sıcaklıklarda saklandığı bir teknik olan kriyoprezervasyonu uygulamış durumda. Yıldızlı kaya balığının nesli tehlike altında değil, ancak mercan resifi ekosistemlerinin sağlığının korunmasında önemli bir rol oynuyor. Bu balık türünden 100'den fazla birey, ay biyodeposu için kriyoprezervasyon protokollerinin oluşturulmasına katkıda bulunacak. Bundan sonra ekip, odak noktasını diğer türlere doğru genişletecek.
Fikrin gerçeğe dönüşmesi için kritik canlı ve türün stabil ve sağlıklı bir şekilde kriyoprezerve şekilde depolanabildiğini göstermek gerekiyor. Bununla birlikte numunelerin sağlıklı bir şekilde Ay’a götürmek gerekiyor. Ayrıca Ay’ın en soğuk bölgelerinde -robotlar için bile uygun olmayan yerler- bunların gömülmesi gerekiyor. Maliyetler ve karşılaşılan zorluklar göz önüne alındığında önerilen Ay biyodeposu fikri şimdilik bilim kurguya daha yakın konumlanıyor. Projenin ve çalışmanın başındaki Mary Hagedorn, “Bunu nasıl yapacağımızı biliyoruz, yapabiliriz ve yapacağız da, ama bunu başarmak onlarca yıl alabilir” diyor. Ancak kendisi bir noktada bunun olacağından emin.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.