NASA tarafından yapılan açıklamalara göre TESS'in keşfettiği ilk gezegen, Pi Mensae isimli sarı cüce yıldızın yörüngesinde yer alıyor. Dünya'dan yaklaşık 60 ışık yılı uzaklıkta bulunan Pi Mensae'nin yörüngesinde şu anda bilinen yalnızca bir gezegen var. 'Pi Mensae b' isimli bu gezegenin Jüpiter'den tam 10 kat daha kütleli olduğu biliniyor.
TESS'in keşfettiği yeni aday gezegen 'Pi Mensae c' ise, çok daha küçük bir boyuta sahip. Astronomların ifadelerine göre Pi Mensae c'nin çap uzunluğu Dünya'nın 2.14 katı seviyesinde. Ayrıca kütlesinin de yine Dünya'nın 4.82 katı kadar olduğu tahmin ediliyor.
'Süper-Dünya' sınıfında yer alan Pi Mensae c'nin yıldızına olan uzaklığı ise 0.07 astronomik birim seviyesinde (1 astronomik birim = Dünya ile Güneş'in ortalama uzaklığı yani 149.5 milyon kilometre). Bu anlamda Pi Mensae'ye çok yakın bir konumda bulunan gezegenin bir tam yörüngesini sadece 6.27 günde tamamladığı belirtiliyor. Sistemin bir diğer gezegeni olan Pi Mensae b ise yörüngesini tam 2083 günde tamamlıyordu.
TESS'in keşfettiği ikinci aday gezegen ise Dünya'dan 49 ışık yılı uzaklıkta yer alan LHS 3844 isimli kırmızı cüce yıldızın yörüngesinde bulunuyor. Dünya'nın 1.3 katı kadar bir büyüklüğe sahip olan LHS 3844 b, yıldızı etrafındaki bir tam turunu sadece 11 saatte tamamlıyor. Araştırmacılar bu nedenle gezegenin çok fazla radyasyona maruz kaldığını ve dolayısıyla yaşanılabilir olma ihtimalinin de olmadığını düşünüyor. 'Sıcak Dünya' sınıfında değerlendirilen gezegenin ayrıca yaklaşık 530 derecelik bir yüzey sıcaklığına sahip olduğu düşünülüyor.
Keşfedilen iki aday gezegen üzerindeki araştırmalar önümüzdeki dönemlerde devam edecek. Astronomların yapacakları ilerleyen analizlerle beraber gezegenlerin varlıklarının doğrulanması bekleniyor. Sonrasında Pi Mensae c ve LHS 3844 b, TESS'in keşfettiği ilk gezegenler olarak tarihe geçecek.
Her iki gezegen için de ilgili makalelere arXiv.org üzerinden ulaşmak mümkün. Pi Mensae c için buraya, LHS 3844 b içinse buraya tıklayabilirsiniz.
Nasıl çalışıyor?
Güneş Sistemi dışındaki ötegezegenler araştırılırken genellikle bu gezegenlerin yıldızları incelenir. Yıldızların yörüngelerindeki gezegenler dönerken yıldızın önüne geçer ve Dünya'ya ulaşan ışığı da engeller. Astronomlar da bu küçük karartıları analiz ederek gezegenlerin büyüklüğü ve yıldızına uzaklığı gibi birçok bilgiye ulaşabiliyorlar. NASA'nın 25 Temmuz'da gezegen avına başlayan TESS uydusu da işte tam olarak bu teknikten yararlanarak çalışıyor.
Gökyüzünü 26 farklı bölüme ayırarak gözlem gerçekleştiren TESS her bir bölümü en az 27 gün boyunca inceleyor. NASA'nın ifadelerine göre şu anda teleskop ilk bölge üzerindeki araştırmalarını tamamlamış ve ikinci bölgeye geçiş yapmış. NASA araştırmacıları, TESS'in sadece iki yıl içerisinde tam 200.000 farklı yıldızı inceleyeceğini binlerce yeni gezegeni de ilk kez keşfedeceğini söylüyor.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.