Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ndeki mühendisler tarafından geliştirme aşamasında olan Autoferry, bebek arabası veya bisikletler dahil olmak üzere en az 12 yolcu taşıyabiliyor. Yolcularını kanalın bir tarafından diğerine hızlıca taşıyan Autoferry, sonrasında sıradaki yolcularını beklemeye koyuluyor. Eğer yolcuların bulunduğu tarafta değilse, rıhtımda bulunan düğme yardımıyla kolayca çağrılabiliyor.
Karşıdan karşıya sürücüsüz olarak hareket eden Autoferry, üzerinde bulunan GNSS, yani Küresel Navigasyon Uydu Sistemi’ni kullanarak hareket ediyor. Kanalda bulunan diğer teknelerden kaçınmak için de radar, infrared kamera, optik kamera ve Lidar kullanıyor. Rıhtımda bulunan diğer sensörler de uzaktan veri iletimi yaparak feribota destek sağlıyor. Yolcularını indiren Autoferry, bekleme esnasında rıhtımda bulunan şarj cihazını kullanarak bataryasını şarj ediyor.
Fotoğraflarda gördüğünüz bu küçük tekne Autoferry’nin gelişim sürecinde kullanılan yarı ölçekli bir prototip. Gerçek teknenin önümüzdeki yıl içinde kullanıma sunulması planlanıyor. Autoferry, genişliği yaklaşık 100 metre olan kanalın karşısına bir dakikada geçebiliyor. Yayaların bunun yerine en yakın köprüyü kullanarak karşıya geçmesi yaklaşık 10 dakika sürüyor. Yeni bir köprü inşa etmenin ise bu elektrikli feribottan daha maliyetli olacağı söyleniyor.
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.