Yapılan keşif gök bilimciler arasında heyecan yaratmış gibi gözüküyor. Tekrarlayan FRB’ler gök bilimcilere çoklu gözlem yapabilme imkânı sağladığı gibi, sinyallerin nereden kaynaklandığını anlamalarını da kolaylaştırıyor. Radyo patlamalarının galaksiler arası yerini tam olarak belirleyebilmenin ise ne tür gök cisimlerinin bu sinyalleri bize göndermiş olabileceğini anlamamızı kolaylaştırabileceğine inanılıyor.
Milisaniye kadar şansımız var
Milisaniyeler içinde ortaya çıkan ve kaybolan çoğu FRB bildiğimiz kadarıyla gökyüzündeki anlık sinyaller. İlki 2007 yılında keşfedilen ve bazen milyarlarca ışık yılı uzaklıktan gelen bu kısa süreli patlamalardan bugüne kadar 52 tanesi onaylanmış durumda. Ancak 2015 yılında, tek bir noktadan gelen çoklu FRB’ler keşfedilmiş. Söz konusu keşif, sinyalin kaynağının bulunması fırsatı doğurmuş. Yeni tespit edilen FRB de benzer bir amaç için bilim insanlarına umut olmuş.
Araştırmanın lideri Cherry Ng, patlamalar bir kez meydana geldiğinde bunlara neyin sebep olduğunu bulmanın çok zor olduğunu ifade ediyor. Ancak Ng, şu anda ellerinde birden fazla tekrar eden patlama verisi olduğunu vurgulamış.
FRB’ler aslında Evreni gözlerken iki işi bir arada yapıyorlar. Gezegenimize ulaşmak için uzay boşluğunda inanılmaz mesafeler kaydeden sinyaller; galaksiler arasını dolduran maddelerle de etkileşime girdiklerinden, gök bilimcilere galaksiler arası ortamı da izleme şansı veriyorlar.
Bilim insanlarının karşılaştığı en büyük problem ise FRB’leri fark edebilmek. Her gün 5000’den fazla sinyalin ortaya çıktığını ifade eden Cornell Üniversitesinde görevli gök bilimci Shami Chatterjee, anlık ortaya çıkan ve kaybolan sinyalleri bulmanın tamamen şans işi olduğunu belirtmiş.
Yeni sinyal avcısı CHIME
Geçtiğimiz yıl Kanada’da faaliyete geçen CHIME istasyonu kısmen de olsa FRB’leri tespit etmek için kurulmuş. Yarım boru şeklinde uzun dört adet antene sahip CHIME, sadece gökyüzündeki sabit bir bölgeyi gözleyebiliyor. Bir dezavantaj olarak algılanabilecek bu durum, CHIME’ın tek bir bölgede yaptığı istikrarlı gözlem sonucu birden çok FRB’nin yakalanmasıyla sonuçlanabilir.
CHIME kurulurken ortaya çıkan endişelerden biri de merkezin düşük frekanslı dalgalara odaklanmasından ötürü FRB tespiti yapamayabileceği olmuş. Zira, FRB’ler evrende kat ettikleri mesafe esnasında her türlü maddeyle etkileşime girdikleri için sinyal kalitesinde bozulmalar yaşayabiliyor. Ancak yine de CHIME, Temmuz ve Ekim 2018 arasında ve tam faaliyete geçmeden 13 farklı FRB tespit etmiş. Araştırmacı NG’ye göre bu kadar kısa sürede tespit edilen sinyaller, bunların çok sıklıkla meydana gelebilme ihtimali olduğunu ortaya çıkarıyor.
Fark edilen ikinci FRB, akıllara bu tür patlamaların iki farklı çeşidi olup olamayacağı sorusunu getirmiş. Ng, tekrar eden ve etmeyen patlamalar olarak gruplandırabileceğimiz sinyaller için kesin konuşmanın şu aşamada erken olduğunu hatırlatıyor.
Gök bilimciler, Güneşimizden 25 milyon kat daha fazla enerji yüklü bu patlamalarının; bir kara delik ya da çok güçlü manyetik alana sahip bir nötron yıldızı olan magnetar tarafından gönderilmiş olabileceğini düşünüyorlar.
FRB’lerin nereden kaynaklandıklarını bulmanın önemini, “ne kadar çok FRB tespit edersek, galaksiler arası ortamı o kadar kolay tanımlarız” diye ifade eden Shami Chatterjee ve Cherry Ng gelişmelerden oldukça umutlu.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.