Böbreğin bazı temel görevlerini kopyalayarak yerine getiren diyaliz yöntemi, bir makine vasıtasıyla damardaki kanın çekilip, filtre edilmesi ve ardından tekrar vücuda pompalanması prensibiyle çalışıyor. Geleneksel yöntemde, yapay veya bir donör tarafından bağışlanmış kan damarı hastanın koluna takılıyor ve bu damar da vücuda kan pompalama görevi görüyor. Klinik testlerde denenmesi beklenen yeni yöntemde ise söz konusu damar, hastaların kendi hücreleri vasıtasıyla oluşturuluyor.
Humacyte’da görevli biyomedikal mühendisi Heather Prichard ve meslektaşları kan damarlarını, ölü bir donörden aldıkları damar hücrelerini doğada çözülebilen polimer bir tüpün içine yerleştirerek geliştirmişler. Yaklaşık 8 hafta içinde çoğalan hücrelerin oluşturduğu yeni tüp ise deneklerin koluna yerleştirilmiş. Bir ya da iki yıl içinde de vücuttaki hücrelerle birleşen tüp, gelişimini tamamlamış kan damarlarına dönüşmüş.
Tüm diyaliz hastalarının kullanımına ne zaman sunulacağı henüz bilinmeyen yöntem sayesinde araştırmacılar, birçok hastanın daha az sancılı bir süreç geçirebileceğini ifade ediyorlar.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.