Mevcut hava trafiği kontrol sistemi radar verilerini kullanırken hava trafik kontrol merkezlerinin pilotla irtibata geçerek onu yönlendirmesiyle uçağın inişini sağlar. NASA’nın proje müdürü Leighton Quon’a göre bu sistem radar verilerdeki hatalar ve sesli iletişimdeki gecikmelere uçakların inişi esnasında kendisinden önce inen ve kendisinden sonra iniş yapacak uçakla arasına daha fazla boşluk koymasına neden oluyor.
Modern Yazılımlarla Desteklenecek
Yeni geliştirilen sistemde ise uçuş öncesi hazırlık esnasında ve sonrasında modern yazılımlar kullanılarak sesli iletişimin yerini sayısal veriler; radar temelli izlemenin yerini ise GPS tabanlı konum belirleme sistemi alacak. Bu sayede hızlanan iletişim ve izleme hassaslığı ile birlikte özellikle iniş esnasında yaşanan gecikmeler ortadan kalkarak uçakların seri bir şekilde birbirlerini izlemesi sağlanacak. Tabi bu gelişmenin yolculara yansıyan kısmı da kısalan uçuş süreleri ve yakıt tasarrufu sayesinde uçak bileti fiyatlarındaki düşüşler olacak.
Sistemin işlerliğinin görülmesi için yapılacak olan ATD-1 isimli testler Grant County Uluslararası Havalimanı’nda gerçekleşecek ve testlerde sistemin farklı uçaklar üzerindeki performansının incelenebilmesi adına; Boeing 757, Honeywell ticari jeti ve Boeing 737 kullanılacak.
Federal Havacılık Kurumu’nun verilerine göre NextGen projesi için bugüne kadar 7.5 milyar dolar harcandı. Bu yatırımlar bugüne kadar havayolu şirketlerine ve yolculara 2.7 milyar dolarlık avantaj sağlarken bu rakamın 2030 yılına kadar 160 milyar doları bulması bekleniyor.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.