Rusya, ABD'nin yeni füze sisteminden rahatsız

Sistemin Asıl Amacı
Rusya'nın Düşüncesi
Yorumlar

Romanya'da kurulan yeni füze savunma sistemi komşu Rusya'yı rahatsız etmişe benziyor. Orta Doğu'dan gelebilecek füzelere karşı savunma amaçlı kurulan sistem, Rusya'ya göre kendilerine yöneltilmiş, nükleer caydırıcılığını zayıflatan bir tehdit.

Bahsi geçen füze savunma sistemi Romanya'nın Deveselu kasabasının kuzeydoğusunda yer alan terk edilmiş bir hava üssüne kurulmuş durumda. Savunma sistemi, Amerikan Ticonderoga sınıfı kruvazör ve Arleigh Burke sınıfı destroyerlerde bulunan Aegis Balistik Füze Savunma Sistemi temelleri üzerine inşa edilmiş durumda ve Aegis radar muharebe sistemi ve Mk. 41 dikey füze atış rampalarına yerleştirilmiş 24 adet SM-3 önleme füzesi ile donatılmış durumda. Sistem, ABD donanması personelleri tarafından idare edilmekte.

SM-3 balistik füze önleme füzeleri, ABD donanmasının uzun süredir kullandığı Standard (RIM-66) karadan havaya füze sisteminin evrim geçirmiş hali. Yeni füze, kısa ve orta menzilli füzeleri fırlatıldıktan hemen sonra (Boost adı verilen ve füzelerin uzaya veya yakın uzaya tırmanış yaptığı anı kapsayan evre) önlemek için tasarlanmış. SM-3 füzeleri, düşman füzelerin savaş başlıklarıyla "Midcourse" adı verilen aşamada da, yani füzelerin ateşleme evresi tamamlanmış ve savaş başlığı hedefe doğru yol alırken, önleme faaliyetini gerçekleştirebiliyor.

Sistem son aşamasında, Azorlar'dan Doğu Avrupa'ya kadar olan alanı düşman füzelerden koruyacak olan NATO kontrolündeki bir ağa dahil olacak. İkinci üs ise Polonya, Redzikowo'da 2018'e kadar kurulacak. Atlantik ve Akdeniz'deki ABD destroyerleri ve Hollanda fırkateynleri ise ağa kendi radar ve önleme füzeleriyle ilerideki aşamalarda dahil olacaklar. Bir X-bandı erken uyarı radar sistemi Türkiye'de yer alacak ve ağın tamamı Almanya'nın Ramstein Havva Kuvvetleri Üssü'nden kontrol edilecek.

Sistemin Asıl Amacı

Deveselu üssünün ana amacı Orta Doğu'dan fırlatılan füzelerin Avrupa'daki NATO ülkelerine ulaşamadan vurulması. 800 milyon dolarlık proje 10 yıl önce başladı. Projenin başlangıcı tam da İran'ın nükleer programının kontrol edilemediği ve ülkenin uzun menzilli füzeler geliştirdiği bir döneme geliyor. İran'ın üstünde çalıştığı bu iki askeri proje ise ülkeye Avrupa'yı nükleer füzelerle vurma imkanı tanıyordu.

O zamandan bu yana Batı ile İran arasındaki görüşmeler sonucunda ülkenin nükleer programı bitme noktasına gelmiş olsa da, anlaşma uzun menzilli füzelerle ilgili herhangi bir şey içermiyor. İran, içlerinde Emad (Sütun) adı verilen balistik füzeler gelişmeye devam ediyor ve bahsi geçen füzenin menzili yaklaşık 2800 km'yle İran'a Macaristan, Polonya ve Çek Cumhuriyeti gibi ülkeleri vurabilme kabiliyeti sağlıyor. İran'ın iddiasına göre Emad füzeleri oldukça yüksek isabet oranına sahipler ve füze savunma sistemlerinden etkilenmeme üzerine tasarlandılar.

Rusya'nın Düşüncesi

Moskova'ya göre ise sistem doğrudan Rusya hedef alınarak geliştirilmiş ve Rusya'nın Batı'dan gelebilecek bir nükleer saldırıya karşı caydırıcılığını yok etmek için kurulmuş durumda. Rusya, NATO'nun programa İran'la varılan anlaşmadan sonra devam etmesini, örgütün daha gizli amaçları olduğuna yoruyor.

Rusya bu konuda haklı mı? Aegis üssü Rusya'nın füzelerini durdurabilir mi? SM-3'ün menzilinin 600 km dolaylarında olduğu düşünülüyor. Bu kadar kısa menzilin anlamı ise, SM-3'lerin yalnızca Ukrayna'nın doğusuna kadar ulaşabileceği. Dolayısıyla Rusya'nın ABD'ye yönelteceği bir stratejik nükleer füze, sistemin erişebileceği alanın çok dışında kalacaktır. Ancak Rusya'nın Avrupa'ya yönelteceği füzelere karşı sistem çalışacaktır.

NATO, savunma sisteminin Rusya'ya karşı olmadığı konusunda ısrarcı davransa da İran'dan gelebilecek bir nükleer füze tehlikesi hemen hemen ortadan kalkmış durumda. Bunun yanında Rusya'nın askeri kaslarını Baltık, Karadeniz, Ukrayna, İskandinavya ve Suriye bölgelerinde ısıttığını hatırlatmak gerekir. Rusya'nın dış politikasının, bir zamanlar İran'a karşı inşa edilen projenin Rusya'ya karşı olacak bir şekilde evrilmesine yardım ediyor diyebiliriz.