Okyanus diplerinde değerli birçok maden yer alıyor ancak bu madenleri çıkarmak derinlik sebebiyle oldukça zor bir görev. Üniversitenin geliştirdiği Kaituo 2 isimli aracın bu başarısı, derin deniz madenciliğinde zorlu teknik sorunların çözümünde büyük bir adımı temsil ediyor.
6.000 metre derinliğe inebiliyor
Şangay belediye yönetimine göre Kaituo 2, 5 başarılı dalışı da içeren zorlu testlerden geçti. Batı Pasifik Okyanusu'nda rekor kıran en derin dalış da bu testlerin bir parçasıydı. Bu dalış sırasında araç, 4.103 metre derinliğe ulaşarak yeni bir ulusal rekor kırdı. Kaituo 2, su altında 6.000 metre derinliğe dayanabilecek şekilde üretildi. Bu sayede araç, 1,212 ila 5,559 metre arasında derinliğe sahip Güney Çin Denizi gibi okyanus tabanlarını keşfedebilme yeteneğine sahip olacak.
Projenin başında yer alan Yang Jianmin, aracın suyun altındaki engebeli arazide ve karmaşık deniz koşullarında serbestçe gezinebilmesinin yanında, verimli bir şekilde madencilik yaparak kaynakları toplayacak şekilde geliştirmeye çalıştıklarını vurguladı.
Sağlam tasarımıyla bir tankı andıran Kaituo 2'de dört palet ve öne monte edilmiş bir matkap bulunuyor. Ortada ise, yüzeye bir göbek kablosuyla bağlanan karmaşık bir toplama sistemi ve cevher deposu yer alıyor.
Uzunluğu 6 metre, genişliği 3 metre ve yüksekliği 2,5 metre olan araç, yaklaşık 14 ton ağırlığında. Kaituo 2, okyanus tabanına konuşlandırıldıktan sonra, insan müdahalesi olmadan, rotalarını deniz yatağı arazi değişikliklerine uyarlayarak otonom olarak çalışabiliyor.
200 kg mineral toplamayı başardı
Kapsamlı testler sırasında Kaituo 2, dik su altı dağlarında ve zorlu arazilerde başarılı bir şekilde gezinerek çeşitli deniz tabanı minerallerini kesme ve toplama yeteneklerini gösterdi. Araç, bakır, kobalt, nikel ve manganez içeren 200 kilogramdan fazla mineral toplamayı başardı. Bu mineraller, batarya üretimi, savunma ve tıp gibi çeşitli alanlarda büyük önem taşıyor.
Ticari ölçekli deniz yatağı madenciliğine olan ilgi son yıllarda artış gösteriyor. Japonya, Belçika, Kanada ve Norveç gibi ülkeler, derin deniz madenciliği teknolojilerini kendi ulusal yetki alanları içerisinde aktif olarak araştırıyor ve test ediyor. Ancak derin deniz madenciliğinin olası çevresel etkileri birçok tartışmaya ve endişeye de neden oluyor.
Greenpeace yakın tarihli bir raporunda derin deniz madenciliğiyle ilişkili çeşitli çevresel risklere dikkat çekti. Bu riskler arasında derin deniz ekosistemlerine zarar verebilecek kimyasal kirliliğin yanı sıra, deniz yaşamını ve ekosistem dinamiklerini bozabilecek enkaz ve çöp oluşumu da yer alıyor. Ayrıca madencilik faaliyetleri sırasında ortaya çıkan gürültü, titreşim ve ışık, deniz canlılarının davranışlarını ve iletişimini olumsuz etkileyebilir.
Kaynakça https://english.news.cn/20240709/567cc756f07d42d8ae7601d58367b303/c.html https://www.greenpeace.org/usa/issues/deep-sea-mining/#:~:text=If%20mining%20begins%2C%20industrial%2Dscale,our%20global%20oceans%20at%20risk. Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.