Psychiatry Advisor adlı dergide yayımlanan son araştırmalara göre yaşamının orta döneminde yalnız olan bireyler 12 yıl sonrasında depresyon semptomları göstermeye yatkın durumda bulunuyor.
The Lancet Psychiatry dergisinde yayımlanan yeni araştırmada İngiltere'de bulunan 50 yaş ve üzeri 4211 hasta 2004 yılında meydana getirilen ve genel sağlık, sosyal ve ekonomik parametrelerle takip edildiği araştırmanın verilerine odaklanıldı ve katılımcılar 2016-2017 yıllarına kadar her 2 yılda 1 anketlere tabi tutuldu. Katılımcıların the Centre for Epidemiologic Studies Depression Scale (CES-D) ile Los Angeles Loneliness Scale (R-UCLA) adı verilen yani depresyon ve yalnızlık ölçeklerine göre incelendi.
Depresyon
İncelenen veriler sonucunda depresyon ve yalnızlığın korele ( orantılı ) olduğu tespit edilmekle birlikte katılımcıların ; %55'inin kadın olduğunu, %70'inin evli olduğunu, %54'ünün orta okul meuzunu olduğunu, %66'ının işsiz veya emekli olduğunu, %55'inin uzun süreli fiziksel rahatsızlığı olduğunu ve son olarak %55'inin hareket bozukluğu olduğunu ekleyelim.
Yalnızlık skoru 6 olan bireylerin çoğunluğunu kadın, işsiz, düşük eğitim seviyeli, düşük gelirli ve daha çok fiziksel rahatsızlık ile hareket bozukluğuna sahip olan bireyler olduğu tespit edilmekle birlikte skorlamada her 1 puan artışının depresyon semptom skorlarını 0,38 oranında artırdığını ve ypaılan incelemeler sonucunda yaş ile cinsiyetin yalnızlık ile depresyon ilişkisi üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığı tespit edildil yani diğer bir deyişle yalnızlık ile geç dönem depresyon arasında anlamlı bir korelasyon ( orantı ) mevcut.
Yeni araştırma Psychiatry Advisor adlı dergide yayımlandı.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.