Birçok iş koluyla beraber kuşkusuz sahne ve performans sanatları, pandemi süresince en çok zarar gören alanlar oldu. En iyi zamanlarda bile kronik olarak yetersiz finanse edilen bu alanlar elbette pandemi zamanında otoritelerin aklına ilk gelen yerler olmadı. Daha öncesinde doğrudan fiziki varlığında izleyici ile yürüyen bu işler artık kendini sanal ortama taşımak zorunda. Birçok sosyal devlet onlar için hibe ayırsa da bu şekilde varlıklarını sürdürmeleri neredeyse imkansız.
Daha öncesinden de Youtube gibi mecraların bir yan uğrak olarak kullanıldığı sahne ve performans alanında artık bu mecralar birer ana kaynak haline geldi. Londra Tiyatroları ve Birleşik Krallık Tiyatrosu tarafından bu Mart ayında yayınlanan ankete göre tüm mekanların neredeyse yarısının pandemi döneminde dijital gelir kaynağı geliştirdiğini doğruluyor. Edinburg Üniversitesi'nde çevrimiçi performans üzerine doktora tezini yazan Katie Hawthorne geleneksel anlamda "teknofobik" olarak adlandırdığı tiyatroların çevrimiçi yayınları kucakladığını açıkladı. Ancak sorun şu ki bu hala birçok kişi tarafından "B Planı" olarak görülüyor yalnızca. Yani insanların hala eskiye dönme ve tam anlamıyla eskisi gibi sahnede olma istekleri var ama kuşkusuz pandemi bitse bile birçok şey böyle kalacak.
Türkiye'de de birçok stand up gösterisi, tiyatro oyunu artık tamamen online mecralara taşınıyor. Özellikle Acun Medya'nın kurucusu olduğu Exxen paltformu bu tarz girişimlere fazlasıyla yer vermeye başladı. Bunların yanında daha pandeminin başlarında birçok sanatçı Youtube yayınlarında mini konserler de verdiler. Elbette şu an kesin bir belirleme yapmak güç olsa da pandemi bugün bitse bile sektörel açıdan birçok değişikliğin kalıcı olacağı bir gerçek.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.