- DeepSeek, Günümüzün Sputnik'i Olabilir
- Amerikalı Politik Stratejist Steve Bannon: Yeni Bir Sputnik Noktasına Erişmiş Olabiliriz
- Kuantum Bilgisayarlardan Savaş Uçaklarına Her Alanda Denklik Kuruluyor
- ABD, Sputnik Krizinden Sonra Yaptığı Gibi Yatırımlarını Arttırabilir
- Yorumlar

ABD'nin rakiplerine karşı teknolojik üstünlüğünü yitirdiğini fark etmesi, NASA'nın doğuşunu ve Soğuk Savaş'a paralel olarak ilerleyen Uzay Yarışı'nı tetikleyecekti... Sonraki yıllarda "Sputnik noktası" olarak anılacak olan bu kırılma noktası, neredeyse 70 yıl sonra yeniden gündemde. Çünkü son dönemde Çin cephesinde yaşanan gelişmeler, ABD'ye bir kez daha teknolojik üstünlüğünü sorgulatıyor.
DeepSeek, Günümüzün Sputnik'i Olabilir
Kısa süre öncesine kadar ABD ürünlerini kopyalayıp ucuz taklitlerini yapan bir ülke olarak anılan Çin, son dönemde ise bundan çok daha fazlası hâline gelmiş durumda. Çin'in elektrikli araçlardan uzay mekiklerine, kuantum bilgisayarlardan savaş uçaklarına hemen hemen her konuda ABD ile benzer seviyelerde işler ortaya koyması zaten bir süredir dikkat çekiyordu. Ancak küresel sahnede yaşanan bu değişimin tam anlamıyla idrak edilmesi DeepSeek ile oldu.
ChatGPT ile başlayan yapay zeka patlaması, ilk aylarında tamamen ABD'li şirketlerin hakimiyeti altındaydı. OpenAI, Google, Microsoft, Meta gibi şirketler bu konuda kıyasıya bir rekabete girerken, bu rekabetin Silikon Vadisi şirketleri arasında geçeceği düşünülüyordu. Ama öyle olmadı. Çin merkezli küçük bir şirket olan DeepSeek, Batılı rakiplerinden çok daha kısıtlı imkânlara sahip olmasına rağmen onların en güçlü yapay zeka programlarına denk, hatta bazı konularda daha üstün bir yapay zeka geliştirdi. Üstelik bunu tamamen ücretsiz ve açık kaynak kodlu bir şekilde dünyaya sundu. DeepSeek yayınlandıktan sonraki ilk günlerde ortaya çıkan tablo, 1957 sonbaharındakine oldukça benzerdi.
Yapay zeka ile bağlantılı ürün ve hizmetlerde fiyatlandırmayı belirleme ayrıcalığına sahip olacaklarına inanan Amerikalı teknoloji şirketleri, Çin kendilerine denk yapay zekalar sunarken bunu yapamayacaklarını fark ederken, bu farkındalık ABD'de yeni bir finansal kriz korkusuna sebep oldu. Nitekim bu hafta ABD borsasında trilyonlarca dolar bir anda havaya karıştı.
Amerikalı Politik Stratejist Steve Bannon: Yeni Bir Sputnik Noktasına Erişmiş Olabiliriz
DeepSeek ile iyiden iyiye ayyuka çıkmaya başlayan bu teknolojik denklik, teknoloji dünyasının çok ötesine uzanan etkilere sahip. Nitekim artık siyasi arenada da başlıca gündem maddelerinden birine dönüşmüş durumda. Donald Trump'ın ilk başkanlık seçimini kazanmasında kilit bir rol oynayan politik stratejist ve yatırım bankancısı Steve Bannon, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir podcast'te doğrudan DeepSeek'e gönderme yaparak, dünyanın yeni bir Sputnik noktasına erişmiş olabileceğini söyledi. Son günlerde Bannon gibi başka isimler de Sputnik noktasına sık sık atıfta bulunmaya başladı.
Tüm bunlar olurken Çin'in Amerikan elçiliği bir açıklama yaparak ister bir ticaret savaşı olsun, ister farklı tür bir savaş olsun, her sahada ABD ile çarpışmaya hazır olduklarını belirtti. Çin'in artık çok daha cüretkâr açıklamalar yapabiliyor olması, yeni bir Sputnik noktasına erişilmiş olmasının bir sonucu olarak okundu.
Kuantum Bilgisayarlardan Savaş Uçaklarına Her Alanda Denklik Kuruluyor

Çin birkaç ay önce de 6. nesil savaş uçağı ile gündeme taşınmıştı. Bir sır perdesi arkasında geliştirilen bu uçak hakkında bilinenler kısıtlı olsa da uçağın uzayda operasyon yapabilme kapasitesine sahip olduğu iddia ediliyor. ABD'nin kendi 6. nesil savaş uçağını geliştirdiği Next Generation Air Dominance (NGAD) programına paralel olarak böyle bir projenin ortaya çıkması, Çin'in bu alanda da ABD ile rekabet etmeye hazır olduğunu gösterdi.
Öte yandan 60'larda ABD ile Sovyetler Birliği arasında yaşanan Uzay Yarışı'nın bir benzerinin bugün ABD ile Çin arasında yaşanmaya başladığını görüyoruz. ABD, SpaceX öncülüğünde Mars'a gitme planları yaparken, Çin de Kızıl Gezegen'e ilk adımı atmak için kendi Mars projesini ilerletiyor. Hatta bu konuda ilk olmayı hedefliyor. Nitekim Mars'tan örnek toplayarak Dünya'ya getirecek olan Tianwen-3 görevi, kısa süre önce iki yıl öne (Amerikalıların Mars görevinin öncesine) çekildi ve yeni hedef 2028 olarak açıklandı.
Elektrikli otomobil pazarında BYD, akıllı telefon pazarında Huawei ve Xiaomi, sosyal medyada TikTok, e-ticarette Alibaba derken, Çinli şirketler global pazarda da varlıklarnı her geçen gün biraz daha güçlendiriyorlar.
ABD, Sputnik Krizinden Sonra Yaptığı Gibi Yatırımlarını Arttırabilir
Peki tüm bunlar gelecek için ne anlama geliyor? Sputnik krizi sonrası yaşananlar bu konuda bize kıymetli bir emsal sunuyor. Sputnik-1'in fırlatılmasıyla birlikte teknolojik üstünlüğü kaybettiğini anlayan ABD, sonraki yıllarda hem uzay programına hem de teknoloji dünyasına yaptığı yatırımları kayda değer ölçüde arttırdı. Nitekim yazının başında da belirttiğimiz gibi NASA'nın kurulmasını da Uzay Yarışı'nın başlamasını da tetikleyen bu oldu. Bu yüzden şimdi benzer bir tablo ortaya çıktığında yine benzer bir reaksiyon görebiliriz. Nitekim bunun ilk emarelerini de görmeye başladık. Donald Trump'ın göreve geldikten sonra duyurduğu en büyük projelerden biri 500 milyar dolarlık Stargate projesi oldu. Devlet desteğini arkasına alan OpenAI, Oracle ve SoftBank'ın 500 milyar dolarlık yatırımla ABD'nin yapay zeka altyapısını kuvvetlendireceği duyuruldu. Diğer yandan Trump, Amerikalı şirketlerin elini kuvvetlendirmek için yurt dışından gelen ürünlere gümrük vergisi uygulamaya başladı. Son dönemde Beyaz Saray'dan gelen açıklamalar, Amerikalı şirketleri desteklemek ve teknolojik üstünlüğü geri kazanmak için önümüzdeki dönemde de benzer hamlelerin geleceğini gösteriyor. Bunun yeterli olup olmayacağını ise zaman gösterecek.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:

