Güney Kutbu Teleskobu ile evrenin oluşumu çok daha ayrıntılı gözlemlenecek

''Evreni takip eden zaman makinesi''
Yorumlar

Amerikalı radyo astronomlar Arno Allan Penzias ve Robert Woodrow Wilson, 1964 yılında evrenimizdeki en eski ışıma olan kozmik mikrodalga arkaplan ışımasını keşfetmiş ve bu keşif ikiliye 1978 yılında Nobel Fizik Ödülü'nü kazandırmıştı. Yaklaşık 14 milyar yıl önce Büyük Patlama'dan kısa bir süre sonra ortaya çıkan ve halen evrenimizdeki yolculuğuna devam eden mikrodalga arkaplan ışımasını; analog televizyonlarda veya radyolarda daha baskın bir frekans olmadığı anlarda parazit olarak gözlemleyebiliyoruz. Bu açıdan televizyonlar ve radyolar başarılı bir teleskop örneği olsa da bu ışımanın görüntülerini bize aktarma yeteneğine sahip değiller; ancak gezegenimizin bir ucunda sadece bu iş için görevlendirilmiş bir teleskop var: Güney Kutbu Teleskobu.

''Evreni takip eden zaman makinesi''

Antarktika'nın derinliklerinde, gezegenimizin en güneyinde bulunan Güney Kutbu Teleskobu, 2007 yılından beri sahip olduğu özel kameralarla evrende ilerlemeye devam eden mikrodalga arkaplan ışımasının izini sürüyor. Bugüne kadar evrenimizdeki en eski ışımayı takip eden teleskop; kara deliklerin fiziğine ışık tuttuğu gibi evrende ilk yıldızların ortaya çıktığı anı resmetmek gibi astronomi alanında oldukça önemli işlere imza attı. Yaklaşık 10 metre boyutundaki teleskop, geçtiğimiz yıl tasarlanan üçüncü nesil kamera ile artık kozmik mikrodalga arkaplan ışımasını çok daha detaylı bir şekilde takip edebilecek.

Bu kamera sayesinde Güney Kutbu Teleskobu'nun, kozmik mikrodalga arkaplan ışımasını takip etmek için evrendeki en güçlü araçlardan biri haline geldiğini belirten Profesör John Carlstrom, ''Işımayı bu ayrıntı düzeyi ile tespit edip analiz edebilmek, evrenin ilk anlarına geri dönecek bir zaman makinesine sahip olmak gibi.'' ifadesiyle yeni kameranın önemine dikkat çekiyor. Teleskop projesinin baş araştırmacısı olan Carlstrom'a göre kozmik mikrodalga arkaplan ışımasının ayrıntılı resimleri oluşturularak adeta evrende yolculuk yapmak mümkün olacak. Bu sayede evrenimizin bugüne kadarki oluşum süreci ve gençken nasıl görünüğü detaylı bir şekilde incelenebilecek.

Tabi yeni nesil kamerayla elde edilen verilerin analiz edilmesi ve Carlstrom'un ifade ettiği görüntülerin oluşturulması bir yıldan daha uzun sürecek bir programın parçası bu nedenle şu an için kameraların elde ettiği görüntüler paylaşılmış değil. Bunu ek olarak karanlık enerji, nötrino parçacıkları ve yerçekimi dalgaları dahil olmak üzere evrenimizle ilgili halen gizemini koruyan farklı noktaların da Güney Kutbu Teleskobu'ndaki yeni kamerayla aydınlatılması amaçlanıyor.