Anlık Bildirim

Lityum iyon piller kalıcı kimyasalların yayılmasına yol açıyor

Lee Ferguson liderliğindeki Duke Üniversitesi ekibinin yaptığı yeni araştırma şarj edilebilir pillerin çevrede daha kalıcı kimyasallara yol açtığını ortaya çıkardı.
Lityum iyon piller kalıcı kimyasalların yayılmasına yol açıyor Tam Boyutta Gör
Yeni bir araştırma, günlük hayatta kullanılan aletlerde, elektrikli araçlarda ve yenilenebilir enerji depolamada kullanılan şarj edilebilir lityum-iyon pillerin, toprağı ve su yollarını kirleten kalıcı kimyasalların artan bir kaynağı olabileceğini öne sürüyor.

Şarj edilebilir piller çevrede kalıcı kimyasallara yol açabilir

Kalıcı kimyasallar binlerce farklı türde polifloroalkil maddeyi (PFAS) kapsıyor. PFAS, ürünleri suya, lekelere ve ısıya karşı daha dayanıklı hale getirmek için kullanılıyor. Yakın zamanda, bis-perfloroalkil sülfonimidler (bis-FASI'ler) adı verilen belirli bir PFAS alt sınıfı, lityum iyon pillerde elektrolit ve bağlayıcı olarak kullanılmaya başlandı.

Nature Communications dergisinde yayımlanan araştırmaya göre bis-FASI'ler artık üretim tesislerini çevreleyen toprak, tortu, su ve karda ortaya çıkıyor. Çalışmanın yazarları ayrıca çöplüklerden sızan sıvılarda da bis-FASI buldular.

Bu durum lityum iyon pillerin kimyasal kirliliğin potansiyel taşıyıcısı olduğunu gösteriyor. Eğer önlem alınmazsa hayatımızın daha fazla parçası tamamen elektrikli hale geldikçe bu sorun daha da büyüyebilir.

Lee Ferguson, yaptıkları araştırmanın sürdürülebilir enerjiye karşı olmadığını ve asıl amacın altyapıda kullanılan şeylerin çevresel risk değerlendirmelerinin tam olarak bilinmesi olduğunu ifade etti. Araştırmacılar, Ocak ve Ekim 2022 arasında Minnesota, Kentucky, Belçika ve Fransa'daki 87 farklı lokasyondan su, tortu ve toprak örnekleri aldılar.

3M ve Arkema dahil olmak üzere birçok üretim tesislerinin yakınında yaygın olan milyarda bir parça (ppb) bis-FASI konsantrasyonları buldular. Belgelenen kirlilik, Çevre Koruma Ajansı'nın içme suyundaki diğer PFAS türleri için belirlediği sınırlardan kat kat daha yüksek olarak ölçüldü.

Bilim insanları hala PFAS'a maruz kalmanın insanları nasıl etkilediğini anlamaya çalışıyor ve özellikle bis-FASI'ler hakkında daha da az şey biliniyor. Ancak daha yaygın PFAS türleri üzerine yapılan çalışmalar, yüksek maruziyeti belirli kanser türleri, karaciğer hasarı, yüksek kolesterol ve düşük bebek doğum ağırlığı gibi üreme sağlığı sorunlarına ilişkin daha yüksek riskle ilişkilendirdi.

Yeni araştırma, bis-FASI'lerin çevrede uzun süre kalma olasılığının yüksek olduğunu, ancak içme suyundaki diğer kalıcı kimyasalları tedavi etmek için benzer yöntemler kullanılarak potansiyel olarak temizlenebileceğini öne sürüyor.

Yıllar boyunca PFAS ürettiği için bir dizi dava ile karşı karşıya kalan 3M, gelecek yılın sonuna kadar kalıcı kimyasalları aşamalı olarak kullanımdan kaldırma ve sonrasında tesislerinin yakınındaki kirliliği temizlemeye devam etme taahhüdünde bulundu.

Çalışmanın yazarları dizüstü bilgisayarlar, akıllı telefonlar, tabletler, elektrikli araçlar ve daha fazlasında kullanılan 17 farklı pili test etti ve bunlardan 11'inde bis-FASI tespit etti. Ve lityum iyon pillerin yalnızca yaklaşık yüzde 5'inin geri dönüştürüldüğü tahmin edildiğinden, bis-FASI'leri de çöplüklerin yakınında aramaya karar verdiler.

Kuzey Karolina çöplüklerinden toplanan sızıntıların mevcut laboratuvar örneklerini analiz ettiler ve milyarda bir parça aralığına yakın konsantrasyonlar buldular. A. Daniel Jones, "Bu çalışma, sıklıkla ihmal edilen bir PFAS kimyasalına dikkat çekiyor ve bunun çevrede kolayca taşınabildiğini öne sürüyor. Ayrıca, bu çalışmanın lityum pillerin tam yaşam döngülerinin etkilerine ilişkin daha fazla farkındalık ihtiyacına dikkat çekmesi de önemlidir" dedi.

Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
DH Android Uygulamasını İndir DH iOS Uygulamasını İndir
Sorgu:

Tavsiyelerimiz

Yeni Haber
şimdi
Geri Bildirim