Okyanus tabanlı karbondioksit gidermede dev adım

Türünün en büyüğü olacak
Yorumlar

Metin Akpınar

Teknoloji Editörü

Okyanus tabanlı karbondioksit gidermede dev adım — Bilim insanları, küresel ısınmayı güvenli seviyelerde tutmak için dünyanın 2050 yılına kadar en az beş milyar metrik ton karbonu ortadan kaldırması gerektiğini söylüyor. Şirketler ve bilim insanları bu talebi nasıl karşılayacaklarını bulmak için adeta bir yarış içerisindeler. Bu bağlamda **Singapur**, dünyanın en büyük **okyanus tabanlı karbondioksit** **giderme** tesisi için düğmeye basmış durumda.

Türünün en büyüğü olacak

Singapur'un su kurumu PUB, Ulusal Araştırma Vakfı (NRF) ve UCLA'nın Karbon Yönetimi Enstitüsü (ICM) tarafından desteklenen Equatic-1 projesi günde 10 metrik ton C02'yi (yılda 3.650 metrik ton) ortadan kaldıracak. Bu tesis UCLA araştırmacıları tarafından kurulan bir girişim olan Equatic tarafından inşa edilecek.

20 milyon dolarlık tam ölçekli demonstrasyon projesi, dünyanın en büyük okyanus bazlı karbondioksit giderme tesisi olacak. Yapılan açıklamaya göre karbondioksit, katı kalsiyum ve magnezyum bazlı malzemeler şeklinde en az 10.000 yıl boyunca depolanacak. Bununla birlikte okyanusa geri pompalanan arıtılmış deniz suyu, atmosferden daha da fazla karbondioksit emme kapasitesine sahip olacak. Bilmeyenler için deniz suyu, birim hacim başına havadan yaklaşık 150 kat daha fazla karbondioksit tutabiliyor.

UCLA basın açıklamasında, Equatic-1'in tam kapasiteyle çalıştığında 850 kişinin yıllık karbondioksit emisyonuna eşdeğer bir miktarı ortadan kaldırabileceği belirtildi. Tesisin ilk aşaması Mart ayında başlayacak ve 2024 yılı sonuna kadar günlük 1 metrik ton karbondioksiti ortadan kaldıracak. Faz 2, dokuz ek modülün eklenmesiyle 2025'in başlarında tamamlanacak. Equatic adlı girişimin ayrıca yılda yaklaşık 110.000 metrik ton karbondioksit yakalayabilecek ticari bir tesis kurma hedefi de bulunuyor. Böylesi bir tesis 25.000'den fazla kişinin yıllık emisyonu ortadan kaldırabilecek. Son olarak Equatic-1 projesi, Singapur'un 2045 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşma hedefinin önemli bir parçası olarak görülüyor.